16 EYLÜL 2024

MEVLİD KANDİLİ

11 REB 1446
Bugüne Kadar
1482
77760

Bu alanda çalışmamız henüz tamamlanmadı. En kısa sürede hizmete geçirebilmek için çalışıyoruz.

Salevât-ı Şerîfenin Fazîletleri

“Delâilü’l-Hayrât” sahibinin beyanları ve Süleymân Cemel (Rahimehullâh) ın bu esere yaptığı şerhteki nakilleri vechile; Allâh-u Te‘âlâ’ya manen yaklaşmak isteyenler için Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) e salevât getirmek, mühim olan vazifelerin en mühimlerindendir.

Bu, birkaç yönde izah edilebilir:

1- Allâh-u Te‘âlâ’ya Habîbi ile tevessül.

Nitekim Allâh-u Te‘âlâ:

«وَابْتَغُوا اِلَيْهِ الْوَسِيلَةَ...»

“O’na vesîle arayın!” (Mâide Sûresi:35) buyurmuştur. Allâh-u Te‘âlâ’ya kavuşmak için Rasûl-ü Ekrem (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) den daha büyük ve daha yakın bir vesîle bulunamaz.

2- Allâh-u Te‘âlâ:

«إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا»

“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‛âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar dileğiyle dua ederek şeref kazanmakta ve onun zikriyle bereketlenmektedirler.) Ey îman etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumaya daha lâyıksınız, o halde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (Ahzâb Sûresi:56) âyet-i kerîmesinde bize Rasûlüne salevât getirmeyi emretmiş ve bizi buna teşvik etmiştir. Bunu yapanlara da güzel bir son ve büyük sevaplar vaat etmiştir.

Demek ki Rahmân’ın rızasına kavuşturacak, bereketler ulaştıracak, duaları kabul ettirecek, en üstün derecelere yükseltecek, kalp çatlaklarını ya-mayacak ve en büyük günahları bağışlatacak en büyük amel, Allâh-u Te‘âlâ’nın Sevgilisine sale-vât getirmektir.

Nitekim Allâh-u Te‘âlâ Mûsâ (Aleyhisselâm) a şöyle vahyetmiştir.

«"يَا مُوسٰى! اَتُرِيدُ اَنْ اَكُونَ اَقْرَبَ اِلَيْكَ مِنْ كَلَامِكَ اِلٰى لِسَانِكَ وَمِنْ وَسْوَاسِ قَلْبِكَ اِلٰى قَلْبِكَ وَمِنْ رُوحِكَ اِلٰى بَدَنِكَ وَمِنْ نُورِ بَصَرِكَ اِلٰى عَيْنَيْكَ؟"»

“Ey Mûsâ! Sen, Benim sana, kelâmının lisânına, kalbinden geçen düşüncenin, kalbine, ruhunun bedenine ve görüş ışığının gözlerine yakınlığından daha yakın olmamı ister misin?” diye vahyettiğinde o:

“Evet! Yâ Rabbi!” deyince, Allâh-u Te‘âlâ: “O halde Muhammed’e çok salât oku.” buyurmuştur. (Ahmed ibni Muhammed es-Sâvî, el-Esrâru’r-Rabbâniyye ve’l-Füyûzâtü’r-Rahmâniyye ale’s-Salevâti’d-Derdîriyye, sh:23)

3- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Allâh-u Te‘âlâ’nın sevgilisidir ve O’nun katında çok değerlidir. Allâh-u Te‘âlâ melekleriyle birlikte ona salât etmektedir.

O halde böyle bir zatı severek, ona tazim ederek, onun hakkını ödemekle meşgul olarak ve hem Allâh-u Te‘âlâ’nın hem de meleklerin salâtına uyarak ona salevât getirmek gerekli bir vazife olmuştur.

4- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salevât okumanın kazandıracağı sevaplar hakkında bir çok hadîs-i şerîf vârid olmuştur ki, bunlar arasında, salevât-ı şerîfenin, sahibinin dünya ve âhiret hayırlı muratlarının yerine gelmesine vesîle olacağı açıklanmıştır.

5- Allâh-u Te‘âlâ’nın bizler üzerinde bulunan dünya ve âhiretle alâkalı sayısız ve sonsuz nimetlerinin bize ulaşmasının yegane sebebi Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) olduğuna göre, onun bizim üzerimizde çok büyük hakkı vardır. O halde bize gereken her nefes alıp verirken ona salât okumaktan gafil olmamamızdır.

6- Salevât-ı şerîfenin, iç âlemini nurlandırmak ve insanın himmetini yüce tutmak hususunda tesiri denenmiştir. Hattâ İmâm-ı Senûsî ve Şeyh Zerrûk (Rahimehumallâh)ın beyanları vechile şeyh bulamayanlar için salevât-ı şerîfe tarikatta şeyh-i mürebbî (terbiye şeyhi) makamına kaimdir.

7- Salevât-ı şerîfeye devam etmenin, insandaki kötü huyları yakacak, sahibine nûrâniyet kazandıracak ve rûhâniyeti kuvvetlendirecek güçlü bir tesir ve hararet bıraktığı da müşâhede edilmiştir. Zaten terbiye şeyhi makamına kaim olması da bu özelliğiyle izah edilmiştir.

İbni Ferhûn el-Kurtubî (Rahimehullâh), Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salât-ü selâm okumakta bulunan on kerameti şöyle sıralamış ve her birinin ardından delilleriyle birlikte izahat yapmıştır.

1- Melik-i Cebbâr Te‘âlâ’nın salâtı. (Allâh-u Te‘âlâ’nın salât ve rahmetine nâil olmak.)

2- Nebiyy-i Muhtâr’ın şefâati. (Seçilmiş peygamberin şefâatine ulaşmak.)

3- Melâike-i Ebrâra ittibâ‘. (Kıymetli meleklere uymak. Çünkü onlar da salât ederler.)

4- Münafıklara ve kâfirlere muhalefet. (Çünkü onlar salevât-ı şerîfe getirmezler.)

5- Günahların ve hataların silinmesi.

6- İstek ve muratların görülmesine yardım.

7- Zavâhir ve esrârı tenvîr. (Dış ve iç âlemleri nurlandırmak.)

8- Dâru’l-bevâr’dan necât. (Helâk yurdu olan cehennemden kurtuluş.)

9- Dâru’l-karâr’a duhûl. (Ebedî yerleşme yurdu olan cennete giriş.)

10- Rahîm-i Ğaffâr Te‘âlâ’nın selâmı. (Kullarına son derece acıyan ve onları çokça bağışlayan Allâh-u Te‘âlâ’nın selâmına nâil ve mazhar olmak.)

“Hadâiku’l-envâr fi’s-salâti ve’s-selâmi ale-’n-Nebiyyi’l-Muhtâr” isimli kitapta, bir kulun Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) e salevât getirerek kazanacağı faydaları ve devşireceği meyvaları beyan eden, “Beşinci Hadîka”da kırkiki fayda açıklanmıştır:

1- Allâh-u Te‘âlâ’nın, Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salât okuma emrine imtisâl.

2- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salevât getirerek Allâh-u Te‘âlâ’ya muvâfakat (Allâh-u Te‘âlâ’nın fiiline uygun davranmak).

3- Meleklere muvâfakat (salevât getirmede uymak). Nitekim Nübeyh ibni Vehb (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre; bir kere Ka‘bu’l-ahbâr (Radıyallâhu Anh) Âişe (Radıyallâhu Anhâ)nın huzuruna gelmişti. O sırada Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den bahsederlerken Ka‘b (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi: 

«عن نُبَيْهِ بْنِ وَهْبٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ أَنَّ كعبا رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ دخل على عائشة رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهَا فذكروا رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال كعب: "ما من يوم يطلع الا نزل سبعون ألفا من الملائكة حتى يحفوا بقبر النبي صلى الله عليه وسلم يضربون بأجنحتهم ويصلون على رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى إذا أمسوا عرجوا وهبط مثلهم فصنعوا مثل ذلك حتى إذا انشقت عنه الأرض خرج في سبعين ألفا من الملائكة يزفونه."»

“(Güneşi) doğan her bir gün mutlaka yetmişbin melek (gökten) inip kanatlarını çırparak Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in kabrini kuşatırlar ve Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e salât ederler. Nihayet akşam olunca (göğe) çıkarlar ve onlar kadar melek inerek aynı şeyleri yaparlar. (Dirilme günü) toprak kendisinin üzerinden yarıldığı zaman Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendisini (cennete kadar) tazimle uğurlayacak olan yetmişbin melek arasında (kabrinden) çıkar.” (Dârimî, no:95, 1/31; Beyhakî, Şu‘abu'l-Îmân, no: 4170; Ebu’ş-Şeyh el-Isbahânî, el-Azame, no:537; Ebû Nu‘aym, Hilyetü’l-Evliya: 5/390; İbnü’n-Neccâr, ed-Dürratü’s-semîne, no: 157; Kāzî İsmâ‘îl, Fazlü’s-salâti Ale’n-Nebî, no: 102; Abdullâh İbnü’l-Mübârek, ez-Zühd, no:1600; İbni Beşküvâl, Kitâbü’l-Kurbe, no:121, sh:133)

4- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e bir kere salât okuyana Allâh-u Te‘âlâ’dan on salât (feyiz ve rahmet ihsan edilmesi).

5- (Cennette) on derece yükseltilmesi.

6- On hasene (sevap) yazılması.

7- On günahının silinmesi.

8- Duasının kabul olunmasının kuvvetle ümit edilmesi. (Özellikle de iki salevât arasındaki duanın reddolunmayacağı rivayet edilmiştir.)

9- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in şefaatine nail olmak.

10- Günahların bağışlanmasına ve ayıpların örtülmesine sebep olmak.

11- Kulun mühim derdinin görülmesine sebep olmak.

12- Kulun Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in yakınlığına sebebiyet.

13- Sadaka yerine geçmek.

14- Hâcetlerin görülmesine sebebiyet verir. Nitekim İbni Ebî Füdeyk (Radıyallâhu Anh)ın rivayetine göre: “Her kim Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in kabrinin yanında durup:

«إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا»

âyetini (Ahzâb Sûresi::56) okuduktan sonra yetmiş kere:

«صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدِي يَا مُحَمَّدُ!»

‘Ey Muhammed Efendim! Allâh sana salât etsin’ derse, bir melek kendisine: ‘Ey felan! Allâh da sana salât etsin, hiçbir hâcetin (isteğin yere) düşürülmedi (her muradına nail olacaksın).’ diye nida eder.” (İbnü Beşküvâl, Kitâbü’l-Kurbe ilâ Rabbi'l-âlemîn, no:120, sh:132-133; Beyhakî, Şu‘abu'l-Îmân, no:4169; Ebu’l-Kāsim es-Sehmî, Târîhu Cürcân, no:220; İbnü’n-Neccâr, ed-Dürratü’s-semîne, no: 157; Sehâvî, el-Kavlü’l-Bedî‘, no:40)

15- Allâh-u Te‘âlâ’nın ve meleklerin, salevât okuyana salât etmeleri.

16- Salevât getirenin manen temizlenmesine vesîle olmak.

17- Kulun ölmeden evvel cennetle müjdelenmesine sebebiyet.

18- Kıyamet gününün dehşetlerinden kurtuluş vesîlesi olmak.

19- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in selam iadesine mazhar olmak.

20- Unutulan şeyin hatırlanmasına sebep olmak.

21- Salevât getirilen meclisin mübarek olmasına, hoş kokmasına ve kıyamet günü ehline pişmanlık sebebi olmamasına vesîle olmak.

22- Fakirliğin nefyine sebep olmak.

23- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in ism-i şerîfi anıldığında salât okuyandan cimrilik vasfı uzak olur.

24- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) anıldığında salât okumayı terk edene yapılan: “Burnu sürtülsün” bedduasından kurtulmak.

25- Sahibini cennet yoluna ulaştırır, terkedeni ise cennet o yoldan şaşırtır.

26- Allâh-u Te‘âlâ’nın ve Rasûlü (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in isminin anılmadığı meclislerde bulunan kötü kokudan kurtarır.

27- Allâh-u Te‘âlâ’nın hamdiyle ve Rasûlü (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salât ile başlanan sözler ve işler tamamına ulaşır.

28- Salevât okumak kulun Sırat’tan kolay geçmesini sağlar.

29- Salât okumak kulu, peygamberine cefa (eziyet etme vasfın)dan çıkarır.

30- Salât okumak, Allâh-u Te‘âlâ’nın, o kul hakkında gökle yer arasında övgü bırakmasına sebep olur.

31- Yüce Rabbimizin rahmetine vesîledir.

32- (Maddî ve manevî) bereket sebebidir.

33- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)i sevmenin devamına ve artmasına vesîle olur ki bu da îman akitlerinden olmazsa olmaz bir akittir.

34- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem), kendisine salât okuyanı sever.

35- Salevât okumak, kulun hidayetine ve kalbinin dirilmesine sebeptir.

36- Salât-ü selâm etmek, salât okuyanın Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e gösterilmesine ve yanında anılmasına vesîle olur.

37- (Ölüm ve sonrasında) ayakların (Sırat’tan kayma tehlikesine karşı) sebatına sebep olur.

38- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in yüce hakkından çok az bir şeyi de olsa ödemeye ve Allâh-u Te‘âlâ’nın en büyük nimeti olan Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e ümmet kılınma devletine şükür vesîlesi olur.

39- Salât okumak, Allâh-u Te‘âlâ’nın zikrini, şükrünü ve ihsanını (iyiliğini) bilmeyi tazammun eder (içinde bulundurur).

40- Salât, kulun Rabbinden isteği mesabesindedir, böylece o hem peygamberi hem de nefsi için dua eder ki, bu büyük bir meziyettir.

41- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salât okuyarak kazanılacak faydaların en büyüğü kıymetli sûretinin insanın içine yerleşmesidir.

42- Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salât okumayı çok yapmak şeyh makamına kaimdir.

43- Cennette eşleri ve köşkleri çoğaltır.

44- Köle azadı (sevabı)na denk olur.

(Ahmed ibni Muhammed es-Sâvî, el-Esrâru’r-Rabbâniyye ve’l-Füyûzâtü’r-Rahmâniyye ale’s-Salevâti’d-Derdîriyye, sh:23-25; en-Nebhânî, Se‘adetü’d-dâreyn, sh:77-117)